Bisikleti insan gücüyle ilerleyen iki tekerlekli ulaşım aracı olarak tanımlayabiliriz. Bisiklet icadından beri hergün gelişim gösteriyor ve ilerleyen teknolojiyle birlikte değişim gösteriyor. Bu değişimle birlikte bisikleti; motorsuz veya elektrik motorlu, iki veya üç tekerlekli,  pedallı, insan gücü veya elektrik ile ilerleyen bir ulaşım aracıdır diye tanımlayabiliriz. BMX, Dağ bisikleti, şehir (hibrit) bisikleti, tandem (çift kişilik bisiklet), tur bisikleti, yol bisikleti, katlanır bisiklet gibi türleri vardır. Vitesli ve vitessiz türleri bulunmaktadır.

Bisiklet, çevreyi, insan sağlığını, ekonomiyi korumanın en önemli araçlarından biridir.

Bisiklet, tek bir mucit tarafından icat edilmemiş, tarih içerisindeki pek çok farklı çabanın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Binicisi tarafından itme gücü sağlanan iki tekerlekli ve kanıtları tartışmalı olmayan ilk taşıt, Alman Baron Karl von Drais de Sauerbrun tarafından icat edilmiştir. Von Drais, aracını Laufmaschine (koşu makinası) olarak adlandırdı, çünkü tahtadan yapılmış aracın sabit bir gidonu vardı, fakat hareketi sağlamak için pedalları yoktu. Binici, ayakları ile yerden güç alıyor, bir denge tahtası binicinin kollarını destekliyordu.

Londralı Denis Johnson, von Drais’in koşu makinesinden bir adet satın aldı ve İngiltere’de patentini alarak geliştirdi. 300 adet üretip “yaya at arabası” adıyla piyasaya sürdüğü araç, “hobi atı” adıyla ünlendi. Karikatüristler, bu aracı “züppe atı” olarak tanımlıyor ve yoldan geçenler, binicilerle alay ediyorlardı. Hobi atının sadece düzgün yollarda rahatça kullanılabilmesi, emniyet endişelerini gündeme getirdi ve araç, altı ay içerisinde gözden düştü. Drais ve Johnson’ın çabaları, iki tekerlekli bisikletin hareket hâlinde iken dengede kalabileceğini ispatlasa da sonraki 40 yıl boyunca çalışmalar üç ve dört tekerlekli bisikletler üzerinde yoğunlaştı.

İlk büyük oranda seri bisiklet üretimi “Michaux Company” tarafından yapılmıştır. 1800’lerin ikinci yarısında Fransa Savunma Bakanlığı bisiklet üretimini destek vermiş ve 1871’de imal edilen bisikletler, Almanya ile yapılan savaşta kullanılmıştır. II. Dünya Savaşı’nda Avrupa ülkeleri, bisikleti ordu süratinin artırılması için askerî amaçla kullanmışlardır. Trufaut, içi boş kauçuk lastiğini bulmuş, bunu İskoçya’da eşit çapta tekerlekleri olan komple kadrolu, bilyalı ve millî bisikletlerin yapılması takip etmiş, ardından da ortadan katlanan portatif bisikletler piyasaya çıkmıştır.

Bisikletler kullanım amaçlarına göre de sınıflandırılabilirler. Teker çapı ne olursa olsun, ince tekerlekli ve daha hafif yapılı, asfaltta kullanıma yönelik yapılmış bisikletlere yol bisikleti denir.

Sağlam gövdeli ve dayanıklı parçalardan yapılmış, daha kalın lastiklerin kullanıldığı bisikletler araziye uygundurlar ve bunlara dağ bisikleti denir. Dağ bisikletlerinin ön süspansiyonlu, ön ve arka süspansiyonlu, süspansiyonsuz tipleri olabilir. Süspansiyon miktarına ve olup-olmamasına göre bisiklet kullanım alanları değişebilir.

Bazı bisikletler, uzun yollarda kullanılmak üzere üretilirler. Bu bisikletlerin ön ve arka kısımlarında çanta taşımaya imkânları vardır. Çamurluklar, rahat sele ve gidonlar kullanırlar. Amacı uzun mesafelere binicisini ve binicinin eşyalarını taşımak olan bu bisikletlere tur bisikleti denir.

Şehir bisikletleri çoğu zaman ön ve arkalarında sepetleri, dinamolu ışıklandırma sistemleri vardır. Genç - yaşlı insanlar şehir içindeki işlerini görmek, bir yerden bir yere gitmek, yük taşımak için bu bisikletleri kullanırlar.

Asıl amacı akrobasi ve bâzı özel yarışlar olan, sağlam yapılı küçük tekerleklekli bisikletlere BMX bisikletleri denir.

İki sürücünün aynı anda binmesine müsaade eden bisikletlere tandem denir. Tandemler, uzun turlardan kısa arazi yarışlarına kadar pek çok farklı alanda kullanılabilirler.

Sürücüsünün arkasına yaslanmasına hatta bâzı durumlarda yatar pozisyonda durmasına müsaade eden bisikletlere yatay bisiklet denir. Yatay bisikletler Türkiye’de yaygın değildir.

İş bisikletleri özellikle yük taşımak için üretilirler. Bâzıları yüz kilo ve üstündeki yükleri taşıyabilecek kadar sağlamdır. İki veya üç tekerlekli modelleri vardır.

Bisikletin parçaları

Bisiklet, çeşitli donanımın bir araya gelmesinden oluşur.

Kadro:

Çatı da denir. Karbon, çelik, alüminyum, titanyum gibi farklı malzemelerden yapılabilir. Sağlamlık açısından daha çok bisikletlerde alüminyum ve karbon kadrolar tercih edilir. Alüminyum kadroların en büyük özelliklerinden birisi, hafif olması ve darbeleri emmesidir. Günümüzde karbon fiber kadrolar oldukça yaygın olup alüminyumdan çok daha sert ve çok daha hafiftirler. Bu özelliğinden dolayı dağ bisikleti ve yol bisikletlerinde karbon kadrolar daha çok tercih edilir.

Maşa:

Amortisörlü ya da düz olabilir. Ön veya arkada bulunabilir. Havalı ve yaylı olmak üzere iki çeşittir. Amortisörler sürüş konforu sağlamak için tasarlanmıştır. Dağdan inerken veya engebeli arazide yardımcı olurlar. Düz maşalar daha çok yol ve şehir bisikletlerinde kullanılır. Bu sebeple en çok tercih edilen amortisörlü olanıdır. Eğer şehirde sürülecekse düz maşa da kullanılabilir.

Frenler:

Frenler ön ve arka olmak üzere iki tanedir. U-fren (yol bisikletlerinde olan klâsik tip), v-fren veya hidrolik fren gibi çeşitleri vardır. Günümüzde artık daha çok hidrolik frenler kullanılmaktadır. Bir dönem ayaklar ile pedâlden kontrol edilebilen kontrpedal fren sistemi de kullanılmıştır.

Tekerlek:

Bisiklette tekerlek bir ilâ dört tane olabilir. Fakat ikiden farklı sayıda olması hâlinde “bi”siklet adı, ihtivâ ettiği “iki” kelimesinden dolayı uygun olmaz. Üçlü bisikletlerin genelde önde bir, arkada iki tekerleği vardır. Tek tekerlekli olanlar ise genellikle sirklerde gösteri ve akrobasi amaçlı kullanılmaktadır.

Vites donanımı:

Bisiklette 3 vitesten 33 vitese kadar seçenekler olabilir. Vitesler, eğime göre verimlik artışı sağlamak, bisikletin süratini arttırmak ve yokuşları daha kolay çıkmak içindir. Vites sistemi iki bölümden oluşur: ön (aynakol dişlileri) ile arka vitesten (arka vites dişlileri) oluşur. Bunları kontrol etmek için gidon çevresinde iki vites kontrol kolu bulunur; sağ kol arka vitesi, sol kol ise ön vites dişlilerini kontrol etmeyi sağlar. Ön vitesdeki iki ilâ üç dişli setinden küçük dişli, yokuş için gerekli ana vitesdir. Ön-orta vites, düz yol için idealdir. Varsa ön büyük dişli ise sürat ana vitesidir. Arka viteslerde ise en büyük dişli yokuş dişlisidir. Vites küçüldükçe düz yol viteslerine ulaşılır. En küçük dişli ise sürat dişlisidir. Başka bir bakışla öndeki ana viteslerin arkadaki dişli kadar farklı seçeneği vardır. Kısaca üç ana dişlinin arkada yedi vites dişlisi olan bir bisiklette 3×7 = 21 vites bulunmaktadır.

Bisiklete Dair Herşey; www.martibisiklet.com